VII. Online Müzayede'de yer alan tüm resimler Yüksek Ressam/Restoratör BAYRAM KARŞİT tarafından ekspertiz edilip onaylanmıştır.
VII. Online Müzayede 13 ŞUBAT CUMARTESİ günü saat 15:00'dan itibaren CANLI olarak devam edecektir. Her lotun ekranda kalma süresi 30 saniyedir. Lotlar sıra ile satışa çıkacak ve son 10 saniyede teklif gelmesi halinde her lot 20 saniye daha uzayacaktır.
MUSTAFA DÜZGÜNMAN (1920-1990)
Lale Ebrusu. Etrafı klasik ebruyla çevrili.47x40 cm. İmzalı.1968 tarihli. Arkası ithaflı. "Muhterem Sadreddin Beyefendiye hürmetlerimle. 21.1.1968" Dönemi, kondüsyonu ve ebru kalitesi ile müzelik bir eserdir.
"Azîz Mahmud Hüdâyî Camii imâmı Sâ’im Efendi’nin oğlu olarak 9 Şubat 1920’de Üsküdar Sultantepesi’nde doğdu. İlk mektebi bitirdikten sonra babasının Üsküdar çarşısındaki aktar dükkânında çalışmaya başladı. Dönemin önde gelen hattat ve mûsıkîşinâslarının uğrak yeri olan bu dükkândaki tecrübeleri, içindeki san‘at aşkının alevlenmesini sağladı.
Nitekim bunu farkeden annesinin dayısı Necmeddîn Okyay’ın teşvîkiyle 1938’de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Türk Tezyînî Sanatları Bölümü’ne kaydoldu. Burada Necmeddîn Okyay’dan eski tarz cild ve ebrû san‘atlarının inceliklerini öğrendi. Kabiliyeti ile kısa zamanda dikkati çekmesine rağmen, savaş döneminin ağır şartları sebebiyle okulu bırakıp tekrar baba mesleği aktarlığa döndü.
Babasının 1953’teki vefâtında uhdesindeki Azîz Mahmud Hüdâyî Dergâhı’da türbedârlık hizmetine ta’yin edilen Mustafa Düzgünman, 1979’a kadar yirmi altı yıl hizmete devam ettiği gibi vefâtına kadar da esnâflık yaptı. Ayrıca Azîz Mahmud Hüdâyî Cami’nde uzun yıllar cuma kameti okudu. Ramazân’larda terâvih namazı aralarında okunan ilâhîleri icrâ ederdi. Bir Çarşamba gününe tesâdüf eden 12 Eylül 1990 tarihinde vefât ederek Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. "
Share
Ask a question
Ask a question
MUSTAFA DÜZGÜNMAN (1920-1990)
Karanfil Ebrusu. Etrafı klasik ebruyla çevrili. 43x33 cm. 1971 tarihli. İmzalı. Dönemi, kondüsyonu ve ebru kalitesi ile müzelik bir eserdir.
"Azîz Mahmud Hüdâyî Camii imâmı Sâ’im Efendi’nin oğlu olarak 9 Şubat 1920’de Üsküdar Sultantepesi’nde doğdu. İlk mektebi bitirdikten sonra babasının Üsküdar çarşısındaki aktar dükkânında çalışmaya başladı. Dönemin önde gelen hattat ve mûsıkîşinâslarının uğrak yeri olan bu dükkândaki tecrübeleri, içindeki san‘at aşkının alevlenmesini sağladı.
Nitekim bunu farkeden annesinin dayısı Necmeddîn Okyay’ın teşvîkiyle 1938’de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Türk Tezyînî Sanatları Bölümü’ne kaydoldu. Burada Necmeddîn Okyay’dan eski tarz cild ve ebrû san‘atlarının inceliklerini öğrendi. Kabiliyeti ile kısa zamanda dikkati çekmesine rağmen, savaş döneminin ağır şartları sebebiyle okulu bırakıp tekrar baba mesleği aktarlığa döndü.
Babasının 1953’teki vefâtında uhdesindeki Azîz Mahmud Hüdâyî Dergâhı’da türbedârlık hizmetine ta’yin edilen Mustafa Düzgünman, 1979’a kadar yirmi altı yıl hizmete devam ettiği gibi vefâtına kadar da esnâflık yaptı. Ayrıca Azîz Mahmud Hüdâyî Cami’nde uzun yıllar cuma kameti okudu. Ramazân’larda terâvih namazı aralarında okunan ilâhîleri icrâ ederdi. Bir Çarşamba gününe tesâdüf eden 12 Eylül 1990 tarihinde vefât ederek Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. "
Share
Ask a question
Ask a question
FUAD BAŞAR
"Lale Ebrusu". İmzalı. Hicri 1416/ Miladi 1995 tarihli. 55X41 cm
"1953 yılında Erzurumda doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini tamamladıktan sonra memleketindeki Tıp Fakültesi'ne girdi. kendi ifadesine nazaran, 1976'da bir gün bir sahaf dükkanında gördüğü Mahmud Yazır Kalem Güzeli adlı eserinin etkisiyle hüsn-i hatta merak sarıp marangoz kalemiyle yazı meşkine başladı. Yine aynı kitapta gördüğü ebrulardan da etkilenen sanatkar, yeni yayınlanmış olan Ebru kitabının yazarı Uğur Derman ile iletişime geçerek, Hamid Aytaç’tan mektup yoluyla sülüs ve nesih meşkine başladı. Ayrıca üstad Mustafa Düzgünman'dan da aynı şekilde ebru sanatının inceliklerini öğrenmeye çalıştı.
Ancak kendi çabaları ile yaptığı denemelerden istediği sonucu alamıyordu. Nihayet içindeki sanat aşkına engel olamayınca staj aşamasında fakülteyi terkederek 1980’de İstanbul'a yerleşti. İlk işi Hamid Aytaç'tan yazı meşkini tamamlamak oldu. O senenin 10 Eylül günü icazet aldı. Ancak öğrenci kabul etmeyen Mustafa Düzgünman'dan 1989'da ebru icazeti alabildi.
İcazet aldığı tarihlerden itibaren profesyonel hattat ve ebrucu olarak hayatını sürdürmekte olan Fuat Başar, yazı sanatında dünya çapında, ebru sanatında ülke çapında önemli sanatcılar yetişdirdi. 100’ün üzerinde yurt içi ve yurt dışı karma ve ferdi sergiler açtı. Özellikle ebru fizikokimyası başta olmak üzere ebrunun her yönü ile ilgili araştırmalarını sürdürmektedir."
Share
Ask a question
Ask a question
Share
Ask a question
Ask a question
Share
Ask a question
Ask a question
Share
Ask a question
Ask a question