Hicri 1098 / Miladi 1686 tarihli Talik Kıta. Abdurrahman Cami'nin şiiri yazılı. Ketebeli. 30x20 cm. Nadiriyeti ve sanat kalitesi itibariyle koleksiyonluk bir eserdir.
"H. 1076/M. 1665-1666 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Şehremâneti memurlarından olan babası Durmuş Efendi’ye nispetle “Durmuşzâde” künyesiyle anılır. Medrese eğitimi esnâsında Kırımî Cami imâmı Ahmed Efendi’den ta’lik meşkine başladı. Ancak icâzetini onun vefâtından sonra devam ettiği Siyâhî Ahmed Efendi’den aldı. Ayrıca dönemin bir diğer önde gelen ta’lik üstâdı olan Rodosîzâde Abdullah Efendi’den de istifâde ettiği de söylenir. Eğitimini tamamladıktan sonra müderris olup Üsküb’deki Ya’kub Paşa Medresesi’nde göreve başlayan Durmuşzâde Ahmed Efendi, 1695 senesinde şeyhü’l-islâm olan Feyzullah Efendi’nin açtığı imtihânı kazanınca, Bâb-ı Meşihât Kitâbeti’ne dâhil olur. Ayrıca bir müddet çocuklarına hat muallimliği yaptığı Şeyhü’l-islâm Feyzullah Efendi’nin sır kâtibliğini de yapar. Ancak Feyzullah Efendi'nin tasfiyesinden sonra mûsılâ-i Süleymaniyye rütbesi ile Galata Sarayı’nın hat muallimliğine tayin edilir. H. 1121/M. 1709-1710'da İzmir Kadısı olarak ilmiyye kadrosuna geçer. Bilâhare Edirne Kadısı olup son zamanlarında Mekke Pâyesi’ni elde eder. 1129 senesi Rebiü'l-ahir'inde (Nisan-1717) Edirne’de vefât eden Durmuşzâde Ahmed Efendi'nin vasiyeti üzerine İstanbul’a nakledilen naaşı Topkapısı hâricine defnedilir.
Ahmed Efendi Türk ta‘lik mektebinin öncülerindendir. Celî-ta‘lik ve gubârîde İmâd’dan sonra en kudretli sanatkâr kabul edilir. Tarihçi Râşid’in bildirdiğine göre İstanbul Galata, Üsküdar, Eyüp’te ve Edirne’deki pek çok saray, medrese, tekke, sebil ve çeşmelerde tarih kitâbeleri vardır " (Kaynak: Ketebe.org)
Share
Ask a question
Ask a question