• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

19. Koleksiyonluk Resim ve Hat Müzayedesi

19. Online Müzayede'de yer alan tüm eserler kurumumuz güvencesinde olup, resim ekspertizleri Yüksek Ressam / Restoratör BAYRAM KARŞİT tarafından yapılmıştır.

19. Online Müzayede 26 Haziran PAZAR günü saat 20:00'dan itibaren CANLI olarak devam edecektir.  Her lotun ekranda kalma süresi 25 saniyedir. Lotlar sıra ile satışa çıkacak ve son 10 saniyede teklif gelmesi halinde her lot 20 saniye daha uzayacaktır.

Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra 10 (on) iş günüdür. Açık arttırma sonrası "SATIŞ İPTALİ, CAYMA HAKKI, veya ALIMDAN VAZGEÇME" söz konusu değildir.Aksi halde hukuki işlem başlatılır ve cezai şartlar uygulanır.

Sayın koleksiyoner ve sanatseverler, eserlere pey vermek ve "Online Canlı Müzayede"ye katılmak için web sitemiz üzerinden üye olunuz. İlgilendiğiniz eserler ile ilgili olarak +905321715331 numaralı telefondan bilgi alabilir, Hüsrev Gerede Caddesi no: 52/2 Teşvikiye'deki adresimizde eserleri yakından inceleyebilir ve uzmanlardan bilgi alabilirsiniz.

  • Kategori: Resim
Lot: 71 » Resim

HASAN VECİH BEREKETOĞLU (1895-1972)

"Çankaya'dan" .İmzalı. 46 x 61 cm. Tuval üzeri yağlıboya.

"Türk İzlenimcileri olarak tanınan 1914 Kuşağı ressamlarındandır. İstanbul’da Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gören sanatçı, resim sanatına olan ilgisi sonucu Galatasaray Sergileri’ne de eser vermeye başlamış ve bu sergilerde Halil Paşa’nın ilgisini çekerek ilk resim derslerini 1916- 1920 yılları arasında Halil Paşa’dan almıştır. 1922 yılında Paris’e giderek Julian Akademisi’ne devam etmiştir. İstanbul’a döndükten sonra bir süre Halkevleri Güzel Sanatlar Bölümü başkanlığı görevini yürüten Bereketoğlu, eşinin 1943 yılındaki ölümünden sonra Ankara’ya yerleşerek 1943-1950 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Dairesi müdürlüğü yapmıştır. 1950 yılında tekrar İstanbul’a dönen sanatçı, burada 1968 yılına kadar Güzel Sanatlar Birliği yöneticisi olarak çalışmıştır.

Yapıtlarında diğer 1914 Kuşağı sanatçılarına nazaran daha soluk renkleri tercih etmiş, özellikle bej ve gri tonlarını sıklıkla kullanmıştır. İlk sergisini 1922 yılında Rodos’ta açan ressam, daha sonra Ankara ve İstanbul’daki çok sayıda karma sergiye katılmıştır. O günkü adıyla Türk Ressamlar Cemiyeti’nin Galatasaray’da ve Ankara’da açtığı sergilere en çok eserle katılan sanatçı Bereketoğlu olmuştur. Sanatçının evinin bulunduğu Caddebostan Yıldız Sokağı’nın ismi ölümünden sonra H. V. Bereketoğlu olarak değiştirilmiştir."

Detaylar
Lot: 78 » Resim

Ivan Michajlovic GRABOVSKIJ (1878-1922)

"Trabzon". 1917 tarihli. Mukavva üzeri yağlıboya. 55 x 42 cm.

Rusya Devlet Müzesi'nde de tabloları bulunan ünlü sanatçının 1.Dünya Savaşı yıllarında Trabzon'u resmettiği bu eser, fırça kalitesi, nadirliği ve belgesel nitelik taşıması ile koleksiyonluk bir tablodur.

Detaylar
Lot: 82 » Resim

MELAHAT EKİNCİ (1913-1971)

"Efe". İmzalı. Sunta üzeri yağlıboya. 73 x 54 cm.

*Ünlü kadın ressamımızın başyapıt niteliğinde müzelik bir eseridir.

Detaylar
Lot: 83 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Figüratif Peyzaj". İmzalı. 1989 tarihli. Tuval üzeri akrilik. 50x50 cm.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
Lot: 84 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Anadolu'dan". İmzalı. Tuval üzeri akrilik. 60 x 60 cm.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
Lot: 87 » Resim

HAMİT GÖRELE (1896-1980)

"Sinanpaşa Cami-Beşiktaş". Çift taraflı.62x50 cm. Eski Türkçe imzalı. Arka yüzünde erkek portresi mevcut. Arka yüzü Latin harfleriyle imzalı. Duralit üzeri yağlıboya.

1896 yılında Görele’de doğdu. İlk ve orta okulu Gümüşhanede okudu. Lise öğrenimini İstanbul’da bitirdi. 1922 yılında girdiği mühendis mektebinden 2 yıl sonra ayrılarak Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. 1928 ‘de Akademiden mezun olduktan sonra Hikmet Onat ve Çallı İbrahim ile çalışmalar yaparken Amerikan Kız Koleji’nde ve Galatasaray Lisesinde Resim Öğretmenliği yaptı. 1928 yılında Avrupa Resim Yarışmasını 2.likle kazanınca Maarif Vekaleti tarafından Fransa’ya tahsile gönderildi. Paris’teki başarılarından dolayı 16.2.1929’da Maarif Vekaletinden takdirname aldı. 1930 ‘da Montparnasse Bulvarı “Grand Galerie Moderne” de açılan karma sergide Firavunun Eşi ve Odalık adlı resimleriyle Cezanne, Matisse, Picasso, Bonnard ve Lhote gibi çağımızın dev ressamlarıyla yan yana yer aldı.

Görele, Andre Lhote atölyesinde ve Akademie Moderne ‘de dört yıl çalıştı. 1933 ‘te yurda döndü. Bir yandan “Müstekil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği” ‘nin sergilerine katılan ve başkanlığını da yapan sanatçı diğer taraftan açtığı kişisel sergilerle çağdaş türk resminin ilk örneklerini de verdi. 1934 ile 1940 yılları arasında İstanbul, Ankara ve Anadolu’nun çeşitli illerinde (Antalya,Erzurum,Çankırı,Sivas) resim öğretmenliği yapan Görele çeşitli sergilerle sanat yaşamını sürdüdü.

Görele Her yenlikte olduğu gibi çeşitli eleştrileride göğüslemek zorunda kaldı.Sanatçı katıldığı yurt içi ve yurt dışı sergilerin dışında çok sayıda yazı,makale,eleştri ve çevirilerle Türk resim sanatına modern kişiliğini kazandırmak için uzun, yorucu, dirençli ve çoğu zamanda tek başına ve özverili bir mücadele verdi. 1965’te Türk Çağdaş Ressamlar Derneği Başkanlığına getirilen sanatçı, 1967 yılında “Yılın Sanatçısı” ödülüne değer görüldü. Hamit Görele daha sonra 1978 yılında “ Devlet Onur Belgesi “ verilen iki ressamdan biri oldu. Türk resim sanatının önemli yapı taşlarından biri olan Hamit Görele 6 Haziran 1980 tarihinde aramızdan ayrıldı.

Detaylar
Lot: 90 » Resim

BALKAN NACİ İSLİMYELİ (d.1947)

"Kediler". İmzalı. Tuval üzeri karışık teknik. 2005 tarihli. 80x60 cm.

“Balkan Naci İslimyeli’nin tüm yapıtlarına baktığımızda kendi sözünü söyleyen bir anlatıcı belirir karşımızda: Gözlemlediği dünyayı kimi zaman masalsı bir biçimde, kimi zaman da gerçeğin acıtan yüzünü yapıta yansıtarak anlatır. Renklerle, figürlerle, ışık/gölge oyunuyla, metaforlarla, alışılmış bağlamlarından koparılmış göstergelerle. Anlatmaktır onun işi. İnsana ve doğaya karşı işlediğimiz suçları, yapaylaştırdığımız yaşantıları, insanın trajik yalnızlığını, var olma mücadelemizi, yok etme eğilimimizi kısaca yaşadığımız hayatı anlatmayı seçmiştir. Anlatıcının derinine indiğimizde dikkatli ve duyarlı bir gözlemcinin varlığını duyumsarız. Bakışını yönelttiği insanlık dramlarını kimi zaman ironik, kimi zaman trajik, çoğunlukla da söylemsel bir biçeme anlatır. Modern insanın çıkmazlarını, sahiciliğini yitiren özünü yansıtan bu söylemlerin tonunu incelediğimizde, kimi zaman bir kâhinin tınılarını duyarız, yeryüzüne inmiş bir haberci gibidir. Geçmişin tüm dramlarını bilen ve insanlara yol göstermekten sıkılmayan bir peygamber belki de. Doğanın sonsuz gücüne duyduğu inancı sürekli yineleyen, insanlara tuttuğu aynada öze dönebilme, yeniden insan olabilme olasılığını anımsatan alçak gönüllü bir ermiş-gezgin. Modern dünyanın mistik yolcusu. Balkan Naci İslimyeli’nin yapıtlarında beliren “anlatıcı” işte bu rolü üstlenmiştir.” (Prof. Dr. Nedret Tanyolaç Öztokat)

1967 yılında eğitime başladığı Marmara Üniversitesi Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda, 1973 yılında asistan olan Balkan Naci İslimyeli, 1986’da doçent, 1993’te profesör olmuştur. Sanatçı taş baskı çalışmalarını izlemek üzere 1975’te gittiği Salzburg’dan sonra yeni anlatım olanaklarını incelemek için 1980’de Floransa’ya ve pek çok kez de Amerika’ya gider. Tuval ve kağıt üzerine yaptığı işlerin yanı sıra fotoğraf ve kolajdan faydalandığı, “ready made” ve ahşap, bakır, kurşun gibi materyallerle çalıştığı işlerinde malzeme ve tema yönünden sürekli yenilenen sanatçı her sergisinde başka bir seri ile karşımıza çıkar: Hava Su Toprak Ateş (1989, AKM), Suya Çizilmiş Şeyler (1974-80) Bir Yıkımın Mimarisi (1978-1980), Pentimentolar (1988), Deli Gömleği (1990), İz (1991, AKM), Sudaki Suret (2003, Dolmabahçe Kültür Merkezi), Matah (2006, Milli Reasürans Sanat Galerisi), Zifir (2006, Proje 4L).

“Balkan Naci İslimyeli’nin sanatı araştırıcı kişiliğine uygun olarak sürekli değişim göstermektedir. Bu biçimsel değişime karşın değişmeden kalan içerik ise insan ve doğa ilişkisinde yoğunlaşmaktadır. Zaman, tarihsel bilinç ve eleştirel tavırla insan gerçeğini, düşündürücü, tedirgin edici ve insanı derinlere sürükleyerek sorgulayan resimler üretmektedir. Kolajlar, mekansız boşluklarda deforme edilmiş el ve yüzlerden sonra son yıllarda enstalasyonlarla değişimi yeni bir süreç içine girmektedir.” (Ayla Ersoy, Günümüz Türk Resim Sanatı, Bilim Sanat Galerisi Yayınları, İstanbul 1998, s.157)

Detaylar
Lot: 106 » Resim

KEMAL BATANAY (1893-1981)

Talik Besmele. Ketebeli. 27 x 62 cm.Hicri 1391 / Miladi 1971 tarihli.

Hatt-ı ta’liki evvelâ Karinâbâdî Hasan Hüsnî Efendi’den, onun vefâtından sonra da Hulûsî Yazgan’dan meşkederek, H. 1337/M. 1918 senesinde askerlikten terhis olduktan icâzet almış olan Kemâl Batanay’ın, ayrıca Erkân-ı Harbiye Matba’ası hattatı Sofu Mehmed Efendi’den sülüs ve nesih, Hacı Ömer ve Hacı Kemâl efendilerden de celî sülüsten icâzet almış olduğu bilinmekteyse de, bu aklamda vermiş olduğu asara tesadüf edilmemiştir.

Türk tarzı ta’lik hattının geçtiğimiz yüzyıldaki en önemli temsilcilerinden biri olan Kemâl Batanay’ın bugün çeşitli müzelerde ve özel koleksiyonlarda bulunan ta’lik kıt‘aları, celî ta’lik beyit, âyet ve hadis levhâları, hüsn-i hattaki kudretinin delilleridirler. Ayrıca Yahya Kemal Beyatlı’nın 1963’te İstanbul’da basılan Hayyam Rubâîlerini Türkçe Söyleyiş ve Hammâmîzâde İhsân Bey’in 1966’da yine aynı yerde basılan Ömer Hayyâm Rubâileri adlı eserlerinde tercüme edilen kıt‘aların Farsça metinlerini de ta‘lik hattı ile yazmıştır.

   

Detaylar
Lot: 114 » Resim

SELAHATTİN TEOMAN (1901-1980)

"Üsküdar'da Sokak". İmzalı.Tuval üzeri yağlıboya (duralite marufle). 33x29 cm.

"1920 yılında İstanbul Öğretmen Okulu’ndan mezun olan Selahattin Teoman, Şevket Dağ ve Halil Paşa denetiminde resim çalışmaları yaptı. 1954 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Ali Avni Çelebi Atölyesi’ne devam etti. Güzel Sanatlar Birliği’ne üye oldu. Rumelihisarı Müzesi’nde müdürlük görevinde bulundu. İzlenimci anlayışa dayalı peyzajlarıyla tanınan ressamın eserleri arasında, özellikle 1914 Kuşağı ressamlarında tipikleşen Boğaziçi resimleri geleneğini sürdüren tabloları önemli yer tutar. Sanatçı ayrıca, İstanbul görünümleri  ve Topkapı Sarayı’ndan enteriyörler de çalışmıştır. 1980 yılında ABD’de vefat etmiştir. "

Detaylar
Lot: 121 » Resim

SELAHATTİN TEOMAN (1901-1980)

"Hisar". İmzalı. Tuval üzeri yağlıboya (ahşapa marufle), 26x35 cm.

"1920 yılında İstanbul Öğretmen Okulu’ndan mezun olan Selahattin Teoman, Şevket Dağ ve Halil Paşa denetiminde resim çalışmaları yaptı. 1954 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Ali Avni Çelebi Atölyesi’ne devam etti. Güzel Sanatlar Birliği’ne üye oldu. Rumelihisarı Müzesi’nde müdürlük görevinde bulundu. İzlenimci anlayışa dayalı peyzajlarıyla tanınan ressamın eserleri arasında, özellikle 1914 Kuşağı ressamlarında tipikleşen Boğaziçi resimleri geleneğini sürdüren tabloları önemli yer tutar. Sanatçı ayrıca, İstanbul görünümleri  ve Topkapı Sarayı’ndan enteriyörler de çalışmıştır. 1980 yılında ABD’de vefat etmiştir. "

Detaylar
Lot: 128 » Resim

MUHSİN KUT (1938-2022)

"Yedikule Surları". İmzalı. Tuval üzeri yağlıboya. 1996 tarihli. 50 x 65 cm.

"İlk resim sergisini 1959 yılında Taksim Meydanı’nda açtı. 1964-1969 yılları arasında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Seramik Bölümü’nde okudu ve oradan mezun oldu. Akademi içinde 1967 yılında Uluslararası Barış Şenliği Resim birincilik ödülü ile Ahmet Andiçen Seramik birincilik ödülünü kazandı. Akademide öğrenci iken Sabri Berker’in önerisi ile Beşiktaş Resim Heykel Müzesi Milli Koleksiyonu’na eseri kabul edilmiştir.

1987 yılı Tekel Resim yarışmasında birincilik ödülü alan sanatçının resimleri İstanbul ve Ankara Resim ve Heykel Müzeleri’nde, Avustralya’da Broken Hill Belediye Müzesi’nde, New York Üniversitesi Abby Grey Koleksiyonunda, İstanbul Modern’de, ayrıca yurtiçi ve yurt dışında birçok önemli koleksiyonda bulunmaktadır.  İnsansız sokakları , özgün, tipik binaları, renkçi anlayışı ve özgün boya kullanımıyla  eserlerini üretmiştir."

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 3
sonraki