"İstanbul". Arkasında ithaf ve eski Türkçe imzası bulunmaktadır. Karton üzeri yağlıboya. 41x14 cm. Dönem çerçevesi içerisinde.(Çerçeveli Ebat: 55x28 cm)
*Yüksek Ressam / Restoratör Bayram Karşit onaylıdır.
"1868 yılında Saraybosna'da doğdu. 1889 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi'ni bitirmiş ilk resim öğrencilerinden biridir. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti kurucularındandır. Yurt dışında eğitim gördü. Daha çok empresyonist türde eserler verdi. Zengin bir renk paletine sahip yağlı boya ve guaj çalışmaları ile tanınır.
Osmanlı İmparatorluğu ile Batı arasındaki karşılıklı etkileşimin en yoğun olduğu dönem, hiç şüphesiz ki 19. yüzyıldır. Bu dönemde, Askeri okulların ders programlarına, perspektif dersinin alındığı görülür. Askeri öğrencilerin, teknik kabiliyetini yükseltmek amacı güdülerek verilen perspektif dersleri, resme üçüncü boyutun ve derinlik arayışınının girmesini, -dolaylı da olsa- etkiler. Fotoğraftan ya da kartpostaldan kopyalama yoluyla başlayan manzara resimlerinin oluşumu da işte bu süreç içinde değerlendirilir. 1883 yılında Osman Hamdi Bey’in Sanayi-i Nefise Mektebi’ni kurmasıyla birlikte ise Türk sanatı daha bilinçli bir yol izlemeye başlar. Sanat ortamının oluştuğu ve ressamlar tarafından, yoğunlukla manzara resimlerinin yapıldığı bu dönemde; açık havada manzara resmi yapan ve İstanbul’u ele aldığı resimleriyle dikkat çeken bir sanatçı da; Osman Asaf Bora’dır.
Osman Asaf Bora, şehrin kalabalık yerlerini değil, sessiz, sakin yerlerini betimlemeyi tercih etmiştir. Sanatçı, sarayların, köşklerin cazibesini bir kenara atıp, sıradan mekanlara yönelmiştir. Genellikle resmini yapmış olduğu dar sokaklarda figürle çok fazla karşılaşmayız. Eserlerinde, Arnavut kaldırımlı sokakları, eski ahşap evleri, camileri, çeşmeleri görürüz. Asaf, kimi resimlerinde ise ıssız deniz, kır görünümlerini verir.
Osman Asaf’ın manzaralarında odaklandığı öğeler arasında ağaçlar ve dereler azımsanamayacak kadardır. Bu resimler sanatçının titiz, duyarlığı ve kişiliğini gözler önüne sermektedir. Çalışmalarında mavi, mor ve kahve tonlarının yanı sıra sarı tonlarına da ağırlıklı olarak yer vermiştir. Bu tür kompozisyonlarında ışık ve gölgeyi nesnelerin üç boyutlu yapılarını ortaya çıkaracak şekilde değerlendirmiştir. Ayrıca, atmosfer değişikliklerinin gösterilmesinin de önemli olduğu bu resimlerde arka planda dağ, orman, deniz ve yelkenli öğelerine yer vermiştir. Eğer bu tür eserlerinde figür bulunuyorsa giyim kuşam özellikleri bakımından, ‘Osmanlı’ karakterini ifade eden betimlere yönelmiştir. apıtlarını incelediğimizde resim sanatının hemen hemen bütün teknikleri ve türleri üzerine çalışan sanatçının, manzara (peyzaj) çalışmalarının yoğunlukta olduğu görülmektedir. Ressamlığı profesyonel bir uğraş olarak görmeyen bir geleneğin alçak gönüllü üyelerinden biri olan Asaf Bora’nın, yaptığı eserleri, sevdiği kişilere, eşe dosta vermeyi tercih etmiş olduğu bilinmektedir. Ülkenin savaş ve yokluklar içinde geçen en sarsıcı döneminde bile; resim yapma tutkusunu sürdürmüştür. "