"Natürmort". İmzalı. 28x37 cm. Tuval üzeri yağlıboya (kartona marufle).
Kafkasya’dan Anadolu’ya göç etmiş Dağıstanlı bir Türk ailenin oğlu olan Baha Sait ,yüksek öğrenimini Harp Okulu ve Harp Akademisi’nde yaptı. Resme kabiliyetli bir genç olan Baha Sait, Harp Okulu’nda ressam Üsküdarlı Ali Rıza Bey’in başarılı bir öğrencisi oldu. 1906 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak ordu saflarına katıldı ve kısa bir süre sonra da askerlikten emekliye çıkarılarak ayrıldı. Askerlikten ayrıldıktan sonra babasının öğüdüne uyarak bir süre için İstanbul’dan uzaklaştı. Kahire’deki aile dostlarının yanına giderek Mısır’ın ünlü ressam ve hattatlarından süsleme sanatı üzerine dersler aldı, bazı Kahire camilerinin tezyin işlerinde çalıştı. Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul’a döndü, sigortacılık ve ticaretle uğraştı.
Hayatının bu döneminde yaptıklarına dair kesin bilgiler yoktur ancak İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin sanat ve bilim alanındaki çalışmalarına ilgi duymakta idi. Kimi kaynaklarda ünlü bir İttihatçı olarak adı geçse de İttihatçıların yönetiminde yurt içinde herhangi bir resmi görevde bulunmadı. Ancak İran, Afganistan, Türkistan ve Kafkaslar’daki Türkler’e ilişkin görevler üstlendi. Alevilik konusunda araştırma yapmakla görevlendirilmiş ve değerli araştırma eserleri ortaya koymuştu. Konya ve Kırşehir’de bulunarak Mevlevilik ve Bektaşilik üzerine araştırmalar yaptığı, Mevlâna ve Hacı Bektaş Velî hakkında neşredilmemiş bir kitap yazdığı, Dağıstan’da hükümet kurmaya çalıştığına dair bilgiler vardır. Ona göre Bektaşilik, Kızılbaşlık gibi Anadolu'daki tarikat ve mezhep hareketlerinin kesinlikle İran menşeli değildi ve bu cereyanlar eski Türk adetleri ve gelenekleri ile ilişkiliydi.
Savaştan sonra İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen Baha Sait Bey, Tayyare Müfettişliği (Türk Hava Kurumu Müfettişi) görevi ile Anadolu’yu dolaştı. Türk kabilelerinin, özellikle Doğu illerimizdeki dağlık bölgelerde yaşayan ahali ve aşiretlerin soy, dil, mezhep ve geleneklerini incelemeyi kendisine iş edindi, yazılarının bir bölümü Türk Yurdu Dergisi’nde 1926-1927 yıllarında yayımlandı. Resme olan ilgisi hayatı boyunca devam eden Baha Sait Bey, son yıllarında yağlı boya resimler yapmıştı. Baha Sait Bey, 16 Ekim 1939 günü kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Merkezefendi Mezarlığı’na defnedildi."