• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

16. Koleksiyonluk Resim ve Hat Müzayedesi

16. Online Müzayede'de yer alan tüm eserler kurumumuz güvencesinde olup, resim ekspertizleri Yüksek Ressam / Restoratör BAYRAM KARŞİT tarafından yapılmıştır.

16. Online Müzayede 30 Ocak PAZAR günü saat 19:00'dan itibaren CANLI olarak devam edecektir.  Her lotun ekranda kalma süresi 30 saniyedir. Lotlar sıra ile satışa çıkacak ve son 10 saniyede teklif gelmesi halinde her lot 20 saniye daha uzayacaktır.

Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra 15 (on beş) iş günüdür, Açık arttırma sonrası "SATIŞ İPTALİ, CAYMA HAKKI, veya ALIMDAN VAZGEÇME" söz konusu değildir,aksi halde  hukuki işlem başlatılır ve cezai şartlar uygulanır.

Sayın koleksiyoner ve sanatseverler, eserlere pey vermek ve "Online Canlı Müzayede"ye katılmak için web sitemiz üzerinden üye olunuz. İlgilendiğiniz eserler ile ilgili olarak +905321715331 numaralı telefondan bilgi alabilir, Hüsrev Gerede Caddesi no: 52/2 Teşvikiye'deki adresimizde eserleri yakından inceleyebilir ve uzmanlardan bilgi alabilirsiniz.

  • Kategori: Resim
Lot: 2 » Resim

SABRİ BERKEL (1907-1993)

"Kedi". İmzalı. Kağıt üzeri yağlıboya. 9 x 12 cm. *Yüksek Ressam / Restoratör Bayram Karşit onaylıdır.

* Eserin 8,5 x 12 cm ebatlarındaki bir benzeri ARTİST yayınları "Sabri Berkel" kataloğunda sayfa 182'de ve 46 x 61 cm ebatlarındaki bir başka benzeri de ENLEM-80 yayınları "Sabri Berkel" kataloğunda Resim-54 olarak yayınlanmıştır."

Detaylar
Lot: 3 » Resim

SABRİ BERKEL (1907-1993)

"Kedi". İmzalı. Kağıt üzeri yağlıboya. 9 x 12 cm. *Yüksek Ressam / Restoratör Bayram Karşit onaylıdır.

* Eserin 8,5 x 12 cm ebatlarındaki bir benzeri ARTİST yayınları "Sabri Berkel" kataloğunda sayfa 182'de ve 46 x 61 cm ebatlarındaki bir başka benzeri de ENLEM-80 yayınları "Sabri Berkel" kataloğunda Resim-54 olarak yayınlanmıştır."

Detaylar
Lot: 5 » Resim

TURGUT ATALAY (1918-2004)

"Keçiler". İmzalı. 30 x 40 cm. Tuval üzeri yağlıboya.

"1936-1945 arasında Nazmi Ziya, İbrahim Çallı ve Leopold Levy atölyelerinde sanat öğrenimi gördü. İki yıl R. Belling’in yanında heykel etütleri yaptı. 1940’da Yeniler (Liman Ressamları) Grubunun kuruluşuna katıldı. 1946’da Paris’te düzenlenen uluslararası bir sergiye (UNESCO) yapıtlarıyla girdi.

Aralıklı olarak dört yıl resim öğretmenliği yaptıktan sonra, tiyatro ve opera dekoratörü olarak uzun yıllar çalıştı. Ressam ve Heykeltıraşlar Derneği’nin yurt içinde ve dışında düzenlediği sergilere katıldı. 1964’te Akademi Sanat Ödülünü kazandı. Resimlerinde klasik etüt birikimlerinin oluşturucu etkileri egemendir. Figür kaynaklı sanat anlayışının sürdürücüleri arasında yer alır."

Detaylar
Lot: 13 » Resim

SAMİ LİM (1905-1986)

"Kız Kulesi". İmzalı. Mukavva üzeri yağlıboya. 1962 tarihli. 30 x 42 cm.

Tırnovalı hattat ve müzehhib Hafız Ahmet Efendi'nin torunudur. Orta öğrenimini, Kocamustafapaşa Numune Orta Mektebinde tamamladı. 1919-1923 yılları arasında öğrenim gördüğü İDGSA Resim Bölümünde Hikmet Onat ve İbrahim Çallı atölyelerinde çalıştı. Devlet Demiryollarında 31 yıl görev yaptıktan sonra, kendini daha fazla sanata verebilmek amacıyla emekliye ayrıldı. Yurt gezileri programına katılarak, Kars'a gitti.
"Altın kesim'in resim sanatındaki önemi ve değeri üzerinde durdu, bu konuda yazılar yazdı. Rönesans ustalarının kullandığı "sabit oranlar kanununu" vurgulayarak, resimlerdeki kurgunun bu değerlere göre oluşturulması gerektiğini savundu. Uzun süre Güzel Sanatlar Birliğine bağlı olarak çalıştı. Çok sayıda karma sergiye katıldı. 

Resimlerinde izlenimci tekniğe bağlı kalmış, İstanbul doğasına yönelmiştir. Kendisiyle yapılan bir konuşmada (Hürses, 7 Ekim 1951) "şekillerin karşılıklı ritmi ve kombinezonları toplamı olarak meydana getirilen bir tablodaki ilk ameliyenin hendese ile başladığına'' değinir; yapıtın "piktüral'' bir değer taşıması gerektiğini, eskilerden yararlanmanın zorunlu olduğunu, ancak ona "yeni'' yi eklemenin yararlı olacağını savunur."

Detaylar
Lot: 24 » Resim

ADİL DOĞANÇAY (1900-1990)

"Natürmort". İmzalı. Tuval üzeri yağlıboya. 50x40 cm.

1900 yılında İstanbul’da Tüccar bir babanın çocuğu olarak doğan Adil Doğançay, asker ressam kuşağının son üyelerindendir. Eyüp Rüştiyesi’nde okurken Şerif Renkgörür’den, Harita Mühendislik Mektebi’nde okurken Diyarbakırlı Tahsin Bey’den ders alan Doğançay, mektebin bitiminde İstiklal Savaşı’na katılarak vatan savunmasının bir parçası olmuştur. Topografya subayı olan Doğançay, Anadolu’nun tüm ücra köşelerini gezmiş ve buraların doğa görüntülerini resmini çizmiştir. Anadolu gezileri Doğançay’ın resimlerine ilham kaynağı olmuş ve doğayı “en büyük öğretmen” olarak atfetmiştir. Doğançay, birçok eserini açık havada gördüğü manzaraları resmederek üretmiştir.

Bir dönem Amerika’da bulunan Doğançay, buradaki sanat akımlarını yakından takip etmiş ve çalışmalarına bu sanat akımlarına göre yön vermiştir. Doğançay sanat yaşamı boyunca Devlet Resim Heykel Müzesi, Emekli Ressam Subaylar Derneği, Haritacı Subaylar Birliği, Güzel Sanatlar Birliği ve Türkiye Ressamlar Cemiyeti’nin düzenlediği sergilerde resimlerini izleyici ile buluşturmuştur. İlk dönem Cumhuriyet sanatçılarından olan ve özel koleksiyonlarda birçok önemli eseri bulunan Doğançay 1990 yılında İstanbul’da vefat etmiştir.

Adil Doğançay, ağırlıklı olarak tuval üzerine yağlıboya çalışmış ve izlenimci üslupta eserler üretmiştir. Daha çok manzaralar, deniz peyzajları ve natürmortlar çizen Doğançay, ilk dönem eserlerinde detaya inerek realist bakış açısıyla resimler yapmıştır. Daha sonraki dönemlerinde empresyonist bir anlayış benimseyen Doğançay, yağlı boya tekniğiyle kır ve deniz manzaraları resimleri üretmiştir. Sanatçının bazı önemli eserleri; "Boğaz Manzarası", "Değirmendere", "Peyzaj" ve "Sahilde Tekneler"dir. Günümüzde Adil Doğançay ait yapıtların birçoğu oğlu ressam Burhan Doğançay tarafından 2004 yılında İstanbul’da kurulan Doğançay Müzesi’nde sergilenmektedir.

Doğançay Müzesi, Ekim 2004 yılında Adil Doğançay’ın oğlu Burhan Doğançay tarafından açılmıştır. Türkiye`nin ilk Kişisel Modern Sanat Müzesi olma özelliği taşıyan müzede, Adil Doğançay`a ayrılmış katın dışında müzenin kurucusu ve Türkiye`nin önde gelen sanatçısı Burhan Doğançay`a ait eserler de sergilenmektedir. Beyoğlu`nda150 yıllık 5 katlı bir tarihi binada yer alan müze, Adil Doğançay’ın 1940 ile 1990 yılları arasında ürettiği resimleri sanatseverlerle buluşturmaktadır.

Detaylar
Lot: 26 » Resim

TURGUT ATALAY (1918-2004)

"Köylü Kızı". İmzalı. 58x48 cm.1981 tarihli. Ahşap üzeri yağlıboya. Arkası ithaflı ve imzalı ( Çok Sayın Yılmaz Bey'e. 1988). Orijinal çerçevesiyle.

"1936-1945 arasında Nazmi Ziya, İbrahim Çallı ve Leopold Levy atölyelerinde sanat öğrenimi gördü. İki yıl R. Belling’in yanında heykel etütleri yaptı. 1940’da Yeniler (Liman Ressamları) Grubunun kuruluşuna katıldı. 1946’da Paris’te düzenlenen uluslararası bir sergiye (UNESCO) yapıtlarıyla girdi.

Aralıklı olarak dört yıl resim öğretmenliği yaptıktan sonra, tiyatro ve opera dekoratörü olarak uzun yıllar çalıştı. Ressam ve Heykeltıraşlar Derneği’nin yurt içinde ve dışında düzenlediği sergilere katıldı. 1964’te Akademi Sanat Ödülünü kazandı. Resimlerinde klasik etüt birikimlerinin oluşturucu etkileri egemendir. Figür kaynaklı sanat anlayışının sürdürücüleri arasında yer alır."

Detaylar
Lot: 31 » Resim

NİMETULLAH GERASİM (1904-1986)

"Natürmort". İmzalı. 1978 tarihli. 65 x 50 cm. Tuval üzeri yağlıboya.

"Tıp Öğrenimini yarıda bırakarak, Leningrad Güzel Sanatlar Akademisi'nde okudu. Bu okulu bitirdikten sonra, Paris Güzel Sanatlar Akademisi'nin portre ve peyzaj bölümlerine devam etti. 1932-1936 yıllarında Persepolis kazılarında arkeolog ve heykeltıraş olarak çalıştı. 1936-1956 yıllarında bulunduğu Shanghai'da sergiler açarak, Çin sanat çevrelerinin dikkatini çekti.

1956'da Türkiye'ye geldi. 1969'a kadar yaşamını İstanbul'da sürdürdü. Bu tarihten sonra Ankara'ya yerleşti. Yurt içinde ve yurt dışında karma sergilere katıldı. Türkiye'de 50 kadar kişisel sergi düzenledi.
 Yapıtları, Amsterdam, New York, Washington gibi kentlerin müze ve özel koleksiyonlarında yer aldı. Yapıtları Christie's ve Sothebys gibi dünya devlerinin müzayedelerinde dönem dönem satışa sunulmaktadır".

Detaylar
Lot: 32 » Resim

TURGUT ATALAY (1918-2004)

Natürmort. 1995 tarihli. İmzalı. Tuval üzeri yağlıboya. 35 x 45 cm.

"1936-1945 arasında Nazmi Ziya, İbrahim Çallı ve Leopold Levy atölyelerinde sanat öğrenimi gördü. İki yıl R. Belling’in yanında heykel etütleri yaptı. 1940’da Yeniler (Liman Ressamları) Grubunun kuruluşuna katıldı. 1946’da Paris’te düzenlenen uluslararası bir sergiye (UNESCO) yapıtlarıyla girdi.

Aralıklı olarak dört yıl resim öğretmenliği yaptıktan sonra, tiyatro ve opera dekoratörü olarak uzun yıllar çalıştı. Ressam ve Heykeltıraşlar Derneği’nin yurt içinde ve dışında düzenlediği sergilere katıldı. 1964’te Akademi Sanat Ödülünü kazandı. Resimlerinde klasik etüt birikimlerinin oluşturucu etkileri egemendir. Figür kaynaklı sanat anlayışının sürdürücüleri arasında yer alır."

Detaylar
Lot: 61 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Figürlü Peyzaj". Prestuval üzerine yağlıboya. 46 x 33 cm. İmzalı.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
Lot: 62 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

""Köy". İmzalı. Duralit üzeri akrilik. 37 x 47 cm.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
Lot: 63 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Figürlü Peyzaj".İmzalı. Duralit üzeri akrilik.35x45 cm. 1990 tarihli.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
Lot: 64 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Avlu". İmzalı. 34 x 41 cm. Duralit üzeri yağlıboya. *Sanatçının eski dönem nadir eserlerinden olup koleksiyonluk çalışmalarındandır.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır.

Detaylar
Lot: 65 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Peyzaj".İmzalı. 40x50 cm. 1985 tarihli. Tuval üzeri akrilik. *Ünlü ressamın sanat kalitesi yüksek, aykırı ve koleksiyonluk eserlerindendir.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
Lot: 66 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Figüratif Peyzaj". İmzalı. 1989 tarihli. Tuval üzeri akrilik. 50x50 cm.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
Lot: 67 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Soyut ya da somut farketmez". İmzalı. Tuval üzeri akrilik. 57.5 x 57.5 cm. Kataloge eser. *Eser, 1988 tarihinde Ramko Sanat Yayınları tarafından basılan "Hüseyin Bilişik" kataloğunda yer almaktadır.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
Lot: 68 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Figüratif Peyzaj". İmzalı. Tuval üzeri akrilik. 60 x 60 cm.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
Lot: 69 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Dört Dörtlük". İmzalı. Tuval üzeri akrilik. 71x61 cm.Kataloge eser. *Eser, 1988 tarihinde Ramko Sanat Yayınları tarafından basılan "Hüseyin Bilişik" kataloğunda yer almaktadır.

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
Lot: 70 » Resim

HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)

"Figürlü Kompozisyon".İmzalı. 1999 tarihli. MDF üzeri akrilik. 45x37 cm

"Neyim varsa resimlerimdedir. Neler katmak istediysem yaşama, neler aldıysam yaşamdan , hazlar, tadlar, sevgiler hepsi resimlerimdedir. Yaşam sevinci , onuru, sorumluluğu, var olma bilinci, hepsi hepsi resimlerimdedir. Çabalarım, mutluluklarım, direncim...İnsan olma onurum..Hepsi resimlerimdedir." -Hüseyin Bilişik-

1943 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Sabri Berkel atölyesinden mezun olan sanatçı, öğrencilik yıllarında Nurullah Berk, Cemal Tollu ve Leopold Lévy ile de çalıştı. İlk figüratif çalışmalarının ardından, bir süre soyut ve lekeci denemelere giriştiyse de, 1970’li yıllardan itibaren yine figüratif resimde karar kılmıştır. Eserlerinde yerel motifler ve renkler kullanmaya özen göstermiştir. İçerik ve biçim bakımından tutarlılık gösteren eserlerinde en çok işlediği konular; Anadolu insanı, yaşamı, göç ve çiftçilik gibi yerel temalardır. 1980’li yıllara kadar gerçekleştirdiği eserlerinde bozkır teması ve renkleri egemendir. Bu dönemden sonra ise, daha canlı ve coşkulu renkler kullandığı görülür. Sanatçı, yöre peyzajının özelliklerinden hareket etmekle birlikte, bu peyzajı resim yüzeyi üzerinde parçalara ayırarak çoğul görüntü imajını güçlendirici bir yönde değerlendirir. Kırsal kesimden görüntülerin haricinde, figürün öne çıkmadığı manzaralar da gerçekleştirmiştir. Geniş, yumuşak renk lekeleriyle çalışan ressam, yapıtlarında figürü soyutlamacı bir anlayışla yorumlamıştır

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 4
sonraki