VI. Online Müzayede'de yer alan resimler Yüksek Ressam/Restoratör BAYRAM KARŞİT tarafından ekspertiz edilip onaylanmıştır. VI. Online Müzayede 3 OCAK PAZAR günü saat 13:00'dan itibaren CANLI olarak devam edecektir. Her lotun ekranda kalma süresi 30 saniyedir. Lotlar sıra ile satışa çıkacak ve son 10 saniyede teklif gelmesi halinde her lot 20 saniye daha uzayacaktır. Bilgilerinize arz olunur.
AHMED ŞÜKRİ EFENDİ
Sülüs Nesih Kıta, imzalı, Hadisi-i Şerif yazılı, hicri 1318 tarihli, 20x30 cm, "Allah'tan sakının ve evlatlarınız arasında adil olun"
"Ahmed Şükri Efendi hüngar çavuşlarındandır.Terceme-i hali ve vefat tarihi malum olmayan hattatımızın bilinen eserlerinden güzel yazdığı anlaşılmaktadır.Çok nadir çıkan kıtalarından birinin ketebesinde Bakkal Arif'in talebesi olduğunu belirtmektedir."
AHMED ŞÜKRİ EFENDİ
Sülüs Nesih Kıta, imzalı, Hadis-i Şerif, hicri 1316 tarihli, 19.5 X 27.5 cm
"Ahmed Şükri Efendi hüngar çavuşlarındandır.Terceme-i hali ve vefat tarihi malum olmayan hattatımızın bilinen eserlerinden güzel yazdığı anlaşılmaktadır.Çok nadir çıkan kıtalarından birinin ketebesinde Bakkal Arif'in talebesi olduğunu belirtmektedir."
AHMED ŞÜKRİ EFENDİ
Sülüs Kıta, Ayet-i Kerime yazılı, imzalı, 15x23, hicri 1318 tarihli, "Muvaffakiyet Allah'tandır"
"Ahmed Şükri Efendi hüngar çavuşlarındandır.Terceme-i hali ve vefat tarihi malum olmayan hattatımızın bilinen eserlerinden güzel yazdığı anlaşılmaktadır.Çok nadir çıkan kıtalarından birinin ketebesinde Bakkal Arif'in talebesi olduğunu belirtmektedir."
ALİ TOY
Semazen formunda, el yapımı kağıt üzerine Mevlana yazılı, imzalı, 2009 tarihli. 67x50 cm.
ALİ TOY
Makili-Küfi Hat ile" MAŞAALLAH" yazılı, imzalı, 2009 tarihli, 70x70 cm.
ALİ TOY
Makili- Küfi Hat ile "BESMELE" yazılı,imzalı, 2008 tarihli, 110x60 cm.
MUSTAFA BEKİR PEKTEN (1913-1994)
Sülüs Nesih Hat, RİKKAT KUNT tezhipli , 42*42 cm, "Allah(cc)-Muhammed(as)-Ali(ra)" ve Ayeti Kerime yazılı, ketebeli, Hicri 1399 tarihli
Reşid Paşa İlkokulu’nda öğrenci iken rık‘a dersleri alan Mustafa Bekir Pekten, sahaflarda, camilerde ve evlerde gördüğü yazılara özenerek, 1934 yılından itibâren hat san‘atında ilerlemeye karar vermiştir. Evvelâ Yesârî Bâhir Özok’tan ta’lik meşkederek, 1945 yılında icâzet almış, 1947’den itibâren de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne konuk öğrenci olarak devam edip Halîm Özyazıcı’dan aklâm-ı sitte, Necmeddîn Okyay’dan da ta’lik ve celî sülüs öğrenmiştir.
Hüsn-i hattın yanında kâğıd âharlamayı ve mürekkeb imâlini de öğrenen Mustafa Bekir Pekten, hususî surette tezhip san‘atı ile de ilgilenmiş, altın ezme ve yapıştırma teknikleri ile cetvel çekmeyi öğrenmiştir. Barbaros Hayreddîn Paşa’nın Beşiktaş’taki türbesinin kubbesindeki yazı ona ait olup başta Irak olmak üzere birçok özel koleksiyonda yazıları bulunmaktadır.
MEHMED NURİ SİVASİ (ö.1935)
Talik hat ile ayet-i kerime, ketebeli, 45x75 cm, "İnsana çalışmasının karşılığından başka bir şey yoktur" Ayetin içerisinde de Gubari yazıyla ayetler yazılı. Hicri 1343/Miladi 1925 tarihli. Meşhur hattatın mükemmel kondüsyonda nadir ve koleksiyonluk eserlerindendir.
"Hüsn-i hattı çocukluk çağında iken Abdullah Rüşdî Efendi nâmında bir hattattan meşkederek icâzet almış olan Mehmed Nûrî Sivâsî, yukarıda beyân edildiği üzere gubârîde mâhir bir hattat idi. Bilhassa meşhur hattatların yazılarından istifâde ederek, bunlardan çıkardığı kalıpların içlerini büyük bir sabırla, Yasin ve Bakara gibi sûrelerle dolduran hattatımız, hat san‘atında nev’-i şahsına münhasır bir ekol oluşturmayı başarmıştır.
Üsküdar Yeni Vâlide Cami imâmı Necmeddîn Okyay’ın naklettiğine göre, 1910 senesinde bir gün Üsküdar’a geçmiş olan Sâmî Efendi, namaz için tilmizinin görev yapmakta olduğu cami’e girmiş. O esnâda camide bulunan Mehmed Nûrî Sivâsî’yi üstâd-ı bî-nâzire takdîm eden Necmeddîn Okyay’ın ricâsı üzerine yazılarını tedkîk eden Sâmî Efendi, hayretini gizleyememiş ve açık sözlülüğü ile şu cevabı vermiş: Çıldırmadan yazılmaz.
Gerçekten de büyük bir sabır gerektiren bir sürecin ürünü olan âsârı incelendiğinde, Sâmî Efendi’ye hak vermemek mümkün değildir. Bâb-ı Meşihât menşe’li olduğundan daha ziyâde ta’lik yazı kalıpları kullanmış olan Mehmed Nûrî Sivâsî’nin en özgün çalışması ise, hiç şüphesiz Türk bayrağının ay-yıldız kombinasyonu üzerine yaptığı çalışma olup müte’addid nüshâsını vücûda getirmiştir. Vakıf Hat Sanatları Müzesi başta olmak üzere müzelerde ve özel koleksiyonlarda çok sayıda levhâsı bulunmaktadır."
MEHMED TAHİR EFENDİ (ö.1845)
Celi Sülüs hat ile " Takdîre ilâc eyleyemez olsa Eflatun, Elbetde olur her ne ise emr-i mukadder" yazılı, 40x68 cm. Nadir bulunur, sanat değeri yüksek , müzelik bir eserdir.
Seyyid Ahmed Efendi'nin oğlu olarak İstanbul'da doğdu. Tahsîli ve Mahmud Celâleddîn Efendi’ye ne zaman bağlandığı ve icâzet aldığı hakkında bir bilgi yoktur. Hâkkâkzâde hattı ile muhârrer Tezkîre-i Hattâtîn’de beyân edildiği üzere “celî yazıda üstâdına fâ’ik” olduğundan, şehzâdelik zamanında Sultan Abdülmecîd’e hüsn-i hat dersleri vermiş ve cülûsundan sonra da “mu‘allim-i hatt-ı sultânî” ünvânını elde ettiği gibi, Nur-ı Osmaniye Cami’nin hitabet hizmetine tayin edilmiştir. Bu hal üzere iken H. 1262/M. 1846'da vefat ederek, Eyüp’te, Kırkmerdiven mevki’nde Hâkim Kutbeddîn Mektebi civârına defnedilmiştir. Ancak bugün mezartaşı mevcut değildir.
ALİ ULVİ (ö.1873)
Celi Sülüs Levha, ketebeli, 52x84 cm, "Allah her işinizde yardımcınızdır"
MEHMED HULUSİ YAZGAN (1869-1940)
Nesih Şiir, ketebeli, 47x35 cm " Esdi bir yel karardı felek, Sönüyordu meşalemiz dün, Yeryüzüne indi bir melek, Nurlara gark eyledi bugün" yazılı, 1930 tarihli
YEDİKULELİ SEYYİD ABDULLAH (1670-1731)
Sülüs Nesih Kıta, imzalı, Hadis-i Şerif Yazılı, 17.yüzyıl, Ebat: 23*31 cm
Samatya’daki İmrahor Cami’nin imâmı Seyyid Hasan Hâşimî Efendi’nin oğlu olarak 1670 yılında Yedikule’de dünyaya geldi. İlk yazı derslerini almış olduğu babasının 1687 yılındaki vefatı üzerine, peder-mânend usulüyle görevini devraldı. Babasının vasiyeti üzerine meşkine Hâfız Osman’dan devam ederek, dört yıl da ondan meşk aldı. 1690 yılında, hocasının “İşte Seyyid Çelebi budur! benden güzel yazar.” şeklindeki medh ü senâsı ile mezun oldu.
Kısa zamanda sergilediği kudret ile Hâfız Osman’ın şivesini daha da mükemmel hâle getirerek, deyim yerindeyse “hâfız-ı sânî” haline gelen Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi, hocasının tavsiyesi üzerine bir müddet Şehzâde Ahmed’in meşk hocalığını yaptı. Şehzadenin cülusundan sonra saraya da nüfuz etmeye başladı ve H. 1120/M. 1708-1709’da Sakazâde Mustafa Efendi’nin vefâtı üzerine, Sultan 3. Ahmed’in iradesiyle Topkapı Sarayı hatt-ı ta’lik muallimliğine tayin edildi.
Haftada bir gün sarayda ve bir günde Yedikule’deki hanesinde talebeye meşk veren, diğer zamanında da İmrahor Cami’nin imâmetini yapan Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi, bu hal üzere iken 10 Eylül 1731 tarihinde vefât etti. Eyüp Bahâriyesi’nde Şâh Sultan Tekkesi’nin karşısındaki mezarlığa defnedildi.
MUSTAFA HALİM ÖZYAZICI (1898-1964)
Sülüs Nesih Kıta, hicri 1367 tarihli, Şeyh Hamdullah'tan naklen hadis-i şerif yazılı, 30x40 cm. "Eğer merhametli olursan demek ki buna ehilsin" , "Dua olmuş ve olacak olana fayda verir.Ey Allah'ın kulları öyleyse dua edin.En tesirli dua birinin ardından edilen duadır"
MUSTAFA HALİM ÖZYAZICI (1898-1964)
Sülüs Nesih Kıta, Hadis-i Şerif yazılı, 27x35 cm. "Cinlerden şifa bulmak Kuran okumakla olur. Allah'ın Rasulu şöyle buyurdular: Müminin ağzını bozması günahtır. Birini öldürmesi ise küfürdür."
MUSTAFA HALİM ÖZYAZICI (1898-1964)
Sülüs Nesih Kıta, Seyyid Salih Üsküdari'den naklen yazılı, 30x40 cm, Hz.Ebubekir'den rivayetle Hadis-i Şerif yazılı, Tezhib: Selma Kalkan imzalı
MEHMED RAŞİD EYYÜBİ
Sülüs Nesih Kıta, imzalı, Hicri 1285/Miladi 1869 tarihli, 30x30 cm
SALİH ÜSKÜDARİ (CEMŞİR HAFIZ)(ö.1821)
Sülüs Nesih Kıta, imzalı,Hicri 1178/Miladi 1765 tarihli , 34x41 cm
HASAN SIRRI EFENDİ (1836-1907)
Kufi-Talik hat ile "Dü cihanda eger altın ola dersen nâmın, Sikkesi altına gir Hazreti Mevlânâ'nın" yazılı, 42x48 cm, ketebeli
Süleymâniye müderrislerinden Beypazarlı Mehmed Emîn Efendi’nin oğlu olup H. 1252/M. 1836-1837 yılında Yeniköy’de doğdu. Oradaki ibtidâî mektebde okurken Kur’an’ı hıfzetdi. Yine oradaki Ra’ufî Dergâhı şeyhi Mehmed Emîn Efendi’den yazı meşkederek icâzet aldı. Musikî dersleri aldığı Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den istifâde ile hüsn-i hatta maharet kazandı. Eğitimini tamamladıktan sonra Ahkâm-ı Adliyye Nezâreti kâtiblerinden olarak senelerce devam etti. Daha sonra Meclis-i Ticâret İcrâ Dairesi’ne nakledildi ve icrâ memurluğuna kadar yükseldi. Sağlık sorunları nedeniyle emekliye sevkedildikten birkaç sene sonra 1325 yılının Şa’bân(Eylül-1907) ayında vefât etti. Rumelihisarı Kabristanı’nda medfun bulunan annesinin ve kızının yanına defnolundu. Naaşı daha sonra Yenikapı Mevlevîhânesi kabristanına nakledilmiştir.
SAİD EFENDİ
Sülüs Levha, 44x53 cm, hicri 1289 tarihli, "Günahlarım denizlerdeki dalgalar gibidir, belki daha fazladır.Onun en küçüğü dağ gibidir, belki daha büyüktür.Lakin, affettiği zaman Kerim olan Allah'ın katında,Bir sinek uzvu kadar, belki daha da küçüktür" yazı
MEHMED AZİZ EFENDİ
Sülüs Nesih Kıta, hicri 1284 tarihli, ketebeli, Hafız Osman'dan naklen yazılı, 32x42 cm. "Şüpheli olmandan kaçınman senin akıllı olmana işaret eder" yazılı.
ALİ MISRİ (ö.1828)
Sülüs Nesih Meşk Kıta, ketebeli,44x41 cm.
Mısır'da doğmuşsa da, milliyeti hakkında bir bilgi yoktur. Eserlerine “Aliyyü'l-mısrî” künyesiyle ketebe koyduğundan hattatlar arasında Alî Mısrî’nin nesebi ve İstanbul’a ne zaman gittiği bilinmemektedir. İstanbul'da medrese eğitimini tamamladıktan sonra müderris olup Fâtih Cami’nde hadîs-i şerîf tedrîsine memur edilmiştir. İbnülemin’in “hattâtînin fudalâsından” olduğunu naklettiği Alî Mısrî, mezartaşındaki ifâdelere nazarân meşâyihten olduğu anlaşılmaktaysa da, hangi tarikata mensup olduğu bilinmez. Zamanının reisü’l-hattâtîni iken H. 15 Ramazân 1243/M. 1 Nisan 1828 tarihinde vefât ederek, Zeyrek’te Atpazarı Caddesi’ni Çırçır Caddesi’ne bağlayan kavşağın sağ kolundaki kabristana defnedilmiştir.
ALİ ZAMAN
Celi Sülüs Besmele, hicri 1435 tarihli,45x81 cm. Tezhib: Bihter Özmimar imzalı
SEYYİD ALİ RIZA
Sülüs Nesih İcazet, 80x44 cm, İcazeti veren hocalar: Seyyid Ahmed Hamdi( Hulusi Efendi Talebesi) ve Hafız Mehmed Hilmi
Prof. FEVZİ GÜNÜÇ (1956-2013)
Sülüs Nesih Esmaül Hüsna, imzalı, hicri 1422 tarihli, 64x41 cm
Prof. FEVZİ GÜNÜÇ (1956-2013)
Celi Sülüs İstif, imzalı, "Gel Keyfim Gel", Hicri 1427/Miladi 2006 tarihli, Ebat:66*88 cm
AHMET BURSALI
Celi Sülüs Nazar Ayeti ile Kufi Besmele ve Allah yazılı, imzalı, Hicri 1441/Miladi 2020 tarihli, 50x70 cm
TAHSİN KURT
Celi Talik Levha "O işiten ve bilendir" yazılı, imzalı, Hicri 1423 / Miladi 2003 tarihli, 43x60 cm
SEYFİ EFENDİ
Celi Sülüs hat ile Neml Suresi 30.ayet yazılı, ketebeli, 80x36 cm, “Bu mektup Süleyman’dandır ve Rahman, Rahim olan Allah’ın adıyla (başlamakta) dır.”
ALİ SAMİ BOYAR (1880-1967)
"Enteriyör" , imzalı, karton üzeri yağlıboya, Ebat: 49 x 37.5 cm
BEYRUTLU ALİ CEMAL (1881-1939)
Peyzaj,imzalı,ahşap üzerine yağlıboya, 29x38 cm.*Sabahattin Ergi Ailesi Koleksiyonu
"1881 yılında Beyrut'ta, tüccar Emin Bey'in oğlu olarak dünyaya geldi. Ali Cemal'in ailesinin Rodos'ta bir fırını olduğu bilinmekte bundan dolayı ailenin Beyrut'a Rodos'tan göç ettiği düşünülmektedir. Ali Cemal, ilkokula Beyrut'ta başlamış, 17 yaşında İstanbul'a gelmiş ve Harbiye Mektebi'ne girmiştir. 1901'de teğmen rütbesiyle mezun olduğu Bahriye Mektebi Haddane'de resme olan yeteneğiyle dikkati çekmiştir. Osman Hamdi Bey tarafından 1883 yılında kurulmuş olan Sanayi-i Nefise Mektebi'ne kabul edilen Ali Cemal 1903 yılında Akademi'yi birincilikle bitirmiş , Mehmet Ruhi Arel (1880-1931), Ali Sami Boyar (1880-1967) ve Hikmet Onat gibi Sanayi-i Nefise'den mezun olan bahriyelilerden biri olmuştur.
İlk mesleği resim öğretmenliği olan Ali Cemal, batılılaşma yolundaki Osmanlı toplumunun farklı bir yüzünü, yani sanatsal yüzünü Avrupa'ya göstermek amacıyla düzenlenecek olan Viyana ve Berlin sergileri için, 1917 yılında, Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından kurulan Şişli Atölyesi'nde çalışmak üzere görevlendirilmiştir. Sanatçı burada 1914 Kuşağı ya da Çallı Kuşağı olarak bilinen grubun sanatçılarından Avni Lifij, Namık İsmail, İbrahim Çallı, Sami Yetik ve kendisi gibi bahriyeli ressamlarımızla birlikte çalışmıştır.Türk resim sanatında oldukça önemli bir yere sahip olan bu atölede, savaşın zor koşullarına rağmen sanatçılar için rahat bir çalışma ortamı hazırlanmış, o dönem için bulunması zor olan boya, muşamba gibi gereçler ve ressamların model olarak kullanacakları asker, top arabası, at, silah gibi ihtiyaçlar ordu tarafından sağlanmıştı. Ana teması 18 Mart 1915'te patlak veren Çanakkale Savaşı olan bu resimler, Viyana'da sergilenmiş, savaşın etkisiyle Berlin'de sergilenmeden İstanbul'a getirilmiştir. "
SAİM ÖZEREN (1900-1964)
"HAKKARİ",imzalı,1943 tarihli, Yurt Gezilerinden, karton üzerine yağlıboya,33x43 cm.
TURGUT ATALAY (1918-2004)
Figürlü Peyzaj, "Eski Cami", imzalı, ahşap üzerine yağlıboya, 1940 tarihli, 52x42 cm.
HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)
Figürlü Peyzaj,imzalı,pres tuval üzerine yağlıboya 43x34 cm.
HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)
Figürlü Peyzaj, imzalı, tuval üzeri yağlıboya, 40x30 cm
HÜSEYİN BİLİŞİK (1923-2004)
Figürlü Peyzaj , imzalı, tuval üzerine yağlıboya, 37x33 cm.
ABDULLAH ŞEVKİ (19.yy)
"Meyveci", imzalı,orjinal çerçeveli mukavvaya marufle tuval üzeri yağlıboya, 26x18 cm
ABDULLAH ŞEVKİ (19.yy)
"Bıçak Bileyicisi", imzalı, orijinal çerçeveli mukavvaya marufle tuval üzeri yağlıboya, 26x18 cm
KEMAL İNCESU (1925-1994)
Köylü kadınlar,imzalı,karton üzerine karışık teknik,17x24 cm.
KEMAL İNCESU (1925-1994)
Küçük kız, imzalı, karton üzerine karışık teknik, 21x17 cm.
BAHA SAİT (1882-1939)
"Çocuk", imzalı, tuval üzeri yağlıboya (duralite marufle), 33x27 cm
MİRALAY RECEP VAHYİ
Sülüs Nesih Hat Levha, hicri 1329 tarihli, ketebeli, 64x30 cm.
HATTAT ŞEVKİ
Talik Levha, ketebeli, "Aleyke Avnullah ( Allah'ın yardımı üzerine olsun)" yazılı,25x33 cm, 19.yüzyıl