“Sülüs Levha” Ketebeli “Allahım, senin isyankar kulun sana geldi. Günahlarını ikrar ediyor ve affetmen için sana yalvarıyor. Eğer affedersen bu senin fazlındandır.” manalı İbrahim bin Edhem Hazretleri’nin duası yazılı. 55 x 51 cm.
Dîvân-ı Hümâyûn Mühimme Odası hulefâsından ve Târikat-ı Şa’bâniyye meşâyihinden Alî Necîb Efendi’nin oğlu olarak H. 1274/M. 1857’de İstanbul’da doğdu. Tam ismi Mustafa Ferîd’dir. Sıbyân mektebinde okuduktan sonra Arapça ve Farsça öğrendi. H. 1287/M. 1871’de Dîvân-ı Hümâyûn Kalemi’ne girdi. Bir müddet sonra Mühimme Odası’na nakil ve H. 1303/M. 1886’da rütbe-i mütemâyiz ile nâme-nüvisliğe terfi etti. Daha sonra sırasıyla Mühimme Kalemi Baş-kâtib muavinliğinde, Evâmir Kalemi mümeyyizliğinde ve bilahâre müdürlüğünde bulundu. Son olarak ûlâ sınıf-ı sânîsi rütbesi ile Dîvân-ı Hümâyûn Mühimme Kalemi Müdürlüğü’ne tayin olunduysa da, Meşrutiyet’in ilanından sonraki tensîkatta kadro harici bırakılınca emekliye ayrıldı. 1930 senesi civarında vefât etmiş olduğu sanılmakla birlikte medfeni hakkında bir bilgi yoktur. Şevkî Efendi’den sülüs, nesih ve icâze yazılarını meşketmiş olan Ferîd Bey, Dîvân-ı Hümâyûn’da bulunduğu esnâda Sâmî Efendi’den de tuğra, dîvânî ve celî dîvânî öğrendi. Daha ziyâde fermân, berât ve menşur gibi resmî yazılarıyla uğraştığı gibi 1914 yılında açılan Medresetü’l-hattâtîn’de de bir müddet divânî ve celî-dîvânî muallimliği yaptı. Öte yandan celî sülüs istifleri de son derece başarılıdır. Ancak hattatlığı meslek olarak görmediğinden kudretiyle orantılı bir şöhrete ulaşamamıştır. Şiirle de meşgul olup daha ziyâde latîfe tarzında mizâhî manzûmeler yazmıştır.